Manyetohidrodinamik (MHD), adından da anlaşılacağı gibi manyetik alan altında, elektriksel iletkenliğe sahip akışkanların (örneğin plazmalar, sıvı metaller, elektrolitler vb.) davranışını içeren bilim dalı ve çalışma alanıdır. MHD’nin altında yatan temel olgu, manyetik alanın, hareket halindeki iletken akışkanlar üzerinde akım oluşturmasıdır ki, bu akım akışkan üzerinde bir kuvvet yaratarak varlığına neden olan manyetik alanın kendisini de değiştirir. Bu nedenle aralarında doğrudan ve sıkı bir etkileşim söz konusudur.
Bir çoklu fizik konusu olan MHD uygulamalarının sayısal analizi, günümüzde ANSYS FLUENT yazılımına eklenti olarak geliştirilmiş olan MHD modülü ile yapılabilmektedir. Bu modül ile doğru akım veya alternatif akım etrafında meydana gelen elektromanyetik alanlar altındaki iletken akışkanların davranışları sayısal simülasyon yöntemiyle öngörülebilmektedir. Ayrıca istenildiği, takdirde harici bir manyetik alan, modül içinde gömülmüş basit fonksiyonlarla ya da kullanıcının sağlayacağı harici verilerle de tanımlanabilmekte ve bu şartlardaki akışkan davranışı incelenebilmektedir. MHD modülü birçok endüstriyel sistemde gördüğümüz çok fazlı akışlarda da kullanılabilmektedir. Parçacıklı akışlarda, katı fazın elektriksel iletkenliğe etkisi hesaba katılmaktadır.
Akış alanı ile elektromanyetik alanın birbirleriyle olan ilişkisi temelde elektrik akımının bir manyetik alan içerisinde hareket eden iletken bir madde yüzünden indüklenmesi ile elektrik akımı ve manyetik alan arasındaki etkileşim sonucu ortaya çıkan Lorentz kuvvetinin etkilerine dayanır. Lorentz kuvveti özetle, manyetik alanından geçen ve elektrik akımını taşıyan bir akışkana, bağıntısıyla ifade edilen kuvvettir. Genelde, indüklenmiş elektrik akımı ve Lorentz kuvveti, onları var eden mekanizmaya karşı gelme eğilimindedirler. Bu yüzden, elektromanyetik indüklemeye neden olan hareketler, ortaya çıkan Lorentz kuvvetleriyle sistematik olarak frenlenmektedir. Elektriksel indüklenme ayrıca, zamanla değişen manyetik alandan dolayı da oluşabilir.
MHD alanında kullanılan denklemler, akışkanların hareketini tanımlayan Navier-Stokes denklemleri ve elektromanyetizmayı tanımlayan Maxwell denklemleridir.
Akış ve elektromanyetik alan arasındaki etkileşim çalışılırken indüksiyona bağlı elektrik akımı yoğunluğu kritik öneme sahiptir. Yer değiştirme akımı genellikle ihmal edilir. Elektrik akım yoğunluğunu hesaplamak için genellikle kullanılan iki yöntem vardır. Bu yöntemlerden birincisi manyetik indüksiyon denkleminin, ikincisi ise elektrik potansiyeli denkleminin çözülmesidir.