2020’nin Yükselen 10 Teknolojisi
Dünya Ekonomik Forumu ve Scientific American dergisi tarafından yayımlanan “The Top 10 Emerging Technologies of 2020 (2020’nin Yükselen 10 Teknolojisi)” raporuna ve Dünya Gazetesi haberine göre, artan sağlık ve küresel ısınma endişelerinin ardından bu yıl en çok çevre ve sağlık alanındaki teknolojik gelişmeler ön plana çıktı.
Table of Contents
Toggle- Acı vermeyen mikroiğneler: Tıbbi Laboratuvarlara Gitmeden Sağlık Kontrolleri ve Testleri Yapılabilir
- Güneş Enerjili Kimya: Karbondioksit Yararlı Kimyasallara Dönüştürülebilir
- Sanal Organlar: İnsanlar Yerine Dijital Dimülasyonlarla Yapılan Klinik Denemeleri Daha Hızlı ve Güvenilir Hale Getirilebilir
- Uzamsal Hesaplama: Sanal ve Arttırılmış Gerçekliğin Ötesinde
- Dijital Tıp: Sağlığınızı Kontrol Ediyor
- Elektrikli Havacılık: Hava Yolculuğunun Karbondan Arındırılmasına Olanak Sağlama
- Düşük Karbonlu Çimento: İklim Değişikliğiyle Mücadelede Yardımcı Olabilir
- Kuantum Algılama
- Yeşil Hidrojen: Yenilenebilir Enerjide Büyük Boşlukları Doldurabilir
- Tüm Genom Sentezi: Hücre Mühendisliğini Dönüştürecektir
Acı vermeyen mikroiğneler: Tıbbi Laboratuvarlara Gitmeden Sağlık Kontrolleri ve Testleri Yapılabilir
Bir kağıt ya da saç teli kalınlığındaki mikroiğneler sinir hücreleriyle temastan kaçınarak ağrıyı önler.
Bu iğneler ayrıca, kan testlerinin evde yapılarak laboratuvara gönderilmesine veya yerinde yapılmasına da imkan sağlıyor. İğneler, ilaçları doğrudan epidermise veya dermise soktukları için, ilaçları deri yoluyla difüzyona dayanan bilinen transdermal yamalardan çok daha verimli bir şekilde iletirler.
Güneş Enerjili Kimya: Karbondioksit Yararlı Kimyasallara Dönüştürülebilir
Günümüzde kimyasalların çoğunu üretmek fosil yakıtları kullanmayı gerektiriyor. Ancak bu yeni yaklaşım, atık karbondioksiti yararlı kimyasallara dönüştürmek için güneş ışığını kullanarak sektördeki salınım oranını azaltmayı hedefliyor. Proje ile ilaçlardan deterjanlara, gübre ve tekstil ürünlerine kadar her şeye dönüştürülebilen atık gazdan faydalı bileşikler üretmek için güneş enerjisi rafineleri kurulması hedefleniyor.
Sanal Organlar: İnsanlar Yerine Dijital Dimülasyonlarla Yapılan Klinik Denemeleri Daha Hızlı ve Güvenilir Hale Getirilebilir
Gerçek insan organlarından alınan yüksek çözünürlüklü veriler, o organın işlevini kontrol eden mekanizmaların karmaşık bir matematiksel modeline dönüştürülüyor. Daha sonra ortaya çıkan denklemleri çözen bilgisayar algoritmaları, tıpkı gerçek bir organ gibi davranmaya başlıyor. Araştırmalara göre, bu şekilde oluşturulan sanal organların, ilaçlar ve tedavilerin ilk değerlendirmeleri için daha hızlı, güvenli ve daha az maliyetli sonuçlar vermesi bekleniyor.
Uzamsal Hesaplama: Sanal ve Arttırılmış Gerçekliğin Ötesinde
Fiziksel ve dijital dünyayı bir araya getirme projesi olarak görülen ‘spatial computing’ projesi, çağımızın önde gelen teknolojilerinden biri olarak öne çıkıyor.[Sanal olanla gerçek olanın adeta iç içe geçtiği bu teknoloji ile sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik örneklerinde gördüğümüz sanal gerçeklik gözlükleri gibi araçlarla gerçek bir ortam, aynı zamanda sanal ögelerin de barındığı ortamlara dönüşüyor]
Dijital Tıp: Sağlığınızı Kontrol Ediyor
Dijital tıp, her ne kadar yakın zamanda doktorların yerini alamayacak olsa da uygulamalar, sağlık hizmetlerine ulaşım imkanı kısıtlı olan hastalara destek sağlama ve hastanın durumunu düzenli takip etme gibi konularda yardımcı oluyor. Şu anda da kullanılmakta olan dijital kol saatleri, kullanıcıların kalp atış ritimlerinden uyku düzenlerine kadar pek çok medikal aktiviteyi takip ederek kullanıcılarına olası sağlık sorunları ile ilgili bilgiler veriyor.
Elektrikli Havacılık: Hava Yolculuğunun Karbondan Arındırılmasına Olanak Sağlama
Elektrikle çalışan hava araçları ile ilgili başta Airbus ve NASA olmak üzere kurumlar, yoğun araştırmalarına devam ediyor. Elektrikli havacılığın, karbon emisyonunu ve yakıt maliyetini azaltma yolunda büyük avantajlar sağlaması bekleniyor. Şu anda 170 elektrikli uçak projesi gelişim halindeyken, Airbus, 100 yolcu kapasiteli uçakların 2030 yılında uçuşa hazır olacağını belirtiyor.
Düşük Karbonlu Çimento: İklim Değişikliğiyle Mücadelede Yardımcı Olabilir
Bugün yıllık üretilen 4 milyar tona yakın çimento küresel karbon salınımının yaklaşık yüzde 8’ini oluşturuyor. Şehirleşmedeki hızlı yükseliş ile birlikte çimento üretiminin yıllık 5 milyar tona kadar yükselmesi bekleniyor. Bu sebeple bir çok start-up ve araştırmacı, daha az karbon salınımı yapan bir çimento üretim teknolojisi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.
Kuantum Algılama
Kuantum algılama tekniği, özellikle araç kullanımını daha da zenginleştirmek için geliştiriliyor. Kişilerin beyin aktivitelerinden daha güvenilir yol takibine kadar pek çok özelliği mümkün hale getirmesi planlanan kuantum algılama tekniği ile ilgili çalışmalar devam ediyor.
Yeşil Hidrojen: Yenilenebilir Enerjide Büyük Boşlukları Doldurabilir
Yenilenebilir kaynaklı elektrikle hidrojenin sudan elektroliz yoluyla ayrılması olarak adlandırılan yeşil hidrojen projesi ile karbon salınımının sıfırlanması hedefleniyor. Özellikle lojistik ve üretim alanlarında karbon emisyonunun azalmasına çok büyük katkısı olması beklenen bu teknolojinin pazar değerinin 2050 yılında yaklaşık 12 trilyon dolar olması bekleniyor.
Tüm Genom Sentezi: Hücre Mühendisliğini Dönüştürecektir
Özellikle virüslerin nasıl yayıldığı konusunda çok fazla bilgi vermesi beklenen bu teknoloji ile, aşının üretilmesi konusunda bilim adamlarının eli de güçlenmiş olacak.